Kategoriler
Kısa Kısa

Kısa Kısa – 10

Daha önce Küçük Oyunlar isimli yazı dizimin ilk oyunu olarak tanıtımını yaptığım 12 Labours of Hercules‘in Fleecing the Fleece isimli yedinci oyunu yayınlandı. Yunan mitolojisindeki altın postu konu alan bu oyunda, kendilerine Argonotlar denilen ve aralarında Herkül’ün, Orpheus’un ve Aşil’in babası Peleus’un da bulunduğu bir grup cesur genç, Yason’un liderliğinde gemi ustası Argos’un yaptığı ellibeş kürekli bir gemiyle bu postu ele geçirmek için yola çıkıyor.

Oyunun grafikleri ve müzikleri serinin tüm oyunlarında olduğu gibi kalite kokuyor. Oynanış açısından ise diğer oyunlardan farklı bir değişiklik yok. Aynı tatla, aynı kalitede oynamaya devam ediyoruz.


15-25 Şubat 2017 tarihlerinde gerçekleşecek olan 17 !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali için biletler satışa çıktı. Bu yılki mesajı “hayat var” olan festivalin programını şuradan görebilirsiniz.  Festival kapsamında gösterimlerin yapılacağı sinema salonları benim için o kadar ters istikametlerde kalıyor ki, bu yıl açıkçası gitmeyi düşünmüyorum.

Lady Bird‘ü daha önce izlediğim için, festival kapsamında ilgimi çeken ve “gidersem mutlaka bu filmlere giderim” dediğim filmler Rumble: The Indians Who Rocked The World ve David Bowie: The Last Five Years oldu. Bu tavsiyemin yanı sıra, gitmek isteyenler Biletix Blog’da yer alan şuradaki listeye de göz atabilirler, dikkate değer bir içerik olmuş.


Yıllar içerisinde Osho söz konusu olduğunda birçok insanın taraf olduğunu gördüm. Kimisi ona bir şarlatan gözüyle bakarken, kimisi de müridiymişcesine söz eder ondan. Bu iki net tavrın arasında duranlar ise, benim gözlemimde, genelde Osho okumamış olanlardı.

Kişisel gelişim kitapları pek, hatta hiç okumadığım bir türdür. Kitapları da bu tarzda nitelendirilen ve yayınlanan Osho, bu yüzden yıllardır okuyacağım, okuyacağım dediğim ancak bir türlü fırsat bulamadığım isimlerdendi.

Nihayet geçtiğimiz günlerde kitapçıdan kitap alırken, “bir de hiç okumadığım, farklı bir yazar” alayım kararımla Osho’nun bir kitabını edindim. Henüz okuyorum ama, olaylara yaklaşımıyla, hikayeleriyle ve ele alış yönüyle boş bir adam olmadığını düşünmeye başladım. Sanırım karar verme sürecimde epey bir kitabını okuyacağım ve kararım ne olursa olsun, okuduklarımdan pişman olmayacağım diye düşünüyorum.


Breaking Bad‘in 10. yıl dönümü nedeniyle Esther Bellido tarafından dizinin tüm bölümlerini içeren 1 dakikalı bir video hazırlanmış. 5 sezonluk diziyi sevenler için tüm diziyi gözlerinizin önünden geçirecek videonun seslendirmelerini ve çizimini epey beğendim. Bir de  Walter’ın Jesse’yi bırakıp bırakıp tekrar alması, her aldığında Jesse’nin bir replik çakması harika bir detay olmuş.


Youtube yayınlarını çok yakından takip eden bir isim değilim. Düzenli olarak takip ettiğim yayınlar bir elin parmaklarını geçmez. Bu yayınlardan da zaman içerisinde sıkılıp takibi bırakırım ve yerlerini başkaları alır genelde. Geekyapar! ekibinden Can Türkdoğan, Ömercan Güldal ve Can Sungur’un sunduğu “Sen Ne Diyon” da son günlerde izlediğim ve sevdiğim yayınlardan birisi oldu.

Geekyapar! düzenli olarak takip ettiğimden dolayı programı bilsem de hiç izlememiştim. Star Wars Yorumları konulu bu bölümünü  bir arkadaşımın göndermesi üzerine açtım ve epey eğlenerek yarım saat geçirdim. Ardından da kanaldaki ilgimi çeken diğer bölümleri bir oturuşta bitirdim. Geek Muhabbeti sevenler, üçlünün yayınlarını takip listelerine alabilirler.

Bir sonraki kısa kısa yazımızda görüşünceye değin, sevdiğim reklam çalışmalarını ve sanatsal eserleri paylaştığım Twitter Hesabına göz atabilirsiniz.

Bir Cevap Yazın