Yeni yılın ilk günü yazdan kalma bir gün gibiydi, hava hak etmediği kadar güzeldi; tüm günü huzur içerisinde geçirdim. Herkes havanın güzelliğinden hoşnut olacak ki, sokaklar insan kaynıyordu ve hepsinde bir miskinlik, bir rahatlık vardı. Uzun süredir ilk defa toplum içerisinde bir huzursuzluk sezmeden, bir olaya rastlamadan yürüdüm sanırım.
Evde olduğum süreyi fırsat bilerek Netflix üyeliğimi başlattım. Bir aylık ücetsiz denemeden faydalanıp, Better Call Saul ve Narcos‘un izlemediğim üçüncü sezonlarını izlemek istiyordum ama Better Call Saul’un üçüncü sezonu Netflix üzerinde yokmuş.
Narcos’un üçüncü sezonu Pablo Escobar’ın ölümünden sonra Cali kartelinin zirveye yerleşmesiyle başlayan olayları konu alıyor ve henüz izlediğim kadarıyla ilk iki sezondaki tadı veriyor. Boyd Holbrook ve Wagner Moura’nın yokluğu izlemeden önce kafamda “nasıl olacak?” sorusu doğursa da, Pedro Pascal ilk bölümünden itibaren ilk iki sezondan daha başarılı olan oyunculuğuyla bu soruya kafamdan uzaklaştırdı.
Netflix almışken, Netflix Türkiye’nin yaptığı #OrklarAramızda isimli harika reklam çalışmasıyla oldukça ilgi uyandıran Bright‘ı da izlemesem olmazdı.
Yönetmenliğini son olarak Suicide Squad‘ın yönetmen koltuğunda gördüğümüz David Ayer‘ın yaptığı filmin konusu oldukça ilgin çekici olsa da senaryosuyla ve sinematografisiyle sınıfta kaldığını söyleyebilirim. Beklentiyi karşılayamayan vasata yakın filmlerden oldu. Herkesin beğenisini alabildiği tek konu makyajdı ki, en iyi makyaj oscar ödülünü almasına da olası gözle bakıyorum.
Bright’ı izlememin ardından 2017 yılında izlediğim filmleri gözden geçirip 2018’de Merakla Beklediğim Filmler listesi oluşturdum. Ocean’s 8 için beklerken, serinin ilk üç filmini yeniden izledim.
Dizi ve film izlerken beğendiğim ve bilmediğim parçaları bulmak için eskiden IMDB’ye girip bakardım. Bir süredir ise WhatSong isimli harika servisi kullanıyorum. Özellikle dizilerin her bölümünde çalan şarkıları listelemeleri ve yanlarına dinleme linkleri koymaları harika bir özellik. Android için uygulama çıkardıkları gün tadından yenmeyecek bir servis olacak.
Geçtiğimiz yıl, henüz yılın başında aldığım bir kararla hemen hemen hiç yeni kitap okumadım. Sevdiğim kitapları, alıntıları, yazıları, notları defalarca ama defalarca tekrar tekrar okudum ve hepsinin üzerine ayrı ayrı düşündüm. Bu yıl yeni şeyler okumaya kaldığım yerden devam edeceğim diyerek Goodreads üzerindeki 2018 Reading Challenge hedefimi 120 kitap olarak belirledim, profilimden takip edebilirsiniz.
2017’yi geride bırakırken dost meclislerimizin en klişe konuşmalarından birisi “yılın albümü” üzerineydi. Epeyce tartışsak da en iyi albüm ve şarkı konularında ortak bir karara varamadık. Söz klibe geldiğinde ise, Beck‘in Up All Night klibi hakkında hemfikir olabildik. 60. Grammy Ödülleri için ilk tahminim olsun, Best Music Video kategorisinde Beck bu yılki ödülü kimseye bırakmaz, son yılların en güzel kliplerinden birisi…