Agatha Christie‘nin 1934 yayınladığı dört kitabından ikinci Hercule Poirot macerası olan Üç Perdelik Cinayet, hem yayın sırasına hem de karakterin kronolojisine göre, Doğu Ekspresinde Cinayet ile Ölüm Diken Üstünde maceraları arasında yer alıyor. Mr. Satterthwaite karakterinin ünlü dedektif ile beraber çalıştığı tek macerayı anlatıyor. Diğer başka maceralarında bazen karşılaştığımız gibi, Poirot’yu olayı araştırırken çok az görüyoruz. Anlatım, Bay Satterthwaite üzerinden ilerliyor. Poirot daha ziyade onun gözlem yeteneğinden faydalanan ve olaya dışarıdan bakan bir dedektif imajı çiziyor.
Roman, ünlü tiyatro oyuncusu Sir Charles Cartwright’ın davetiyle düzenlenen akşam yemeğinde başlıyor. On üç konulluk akşam yemeğinin davetlileri arasında da Hercule Poirot ve Bay Satterhwaite’ın bulunuyor. Bu davet sırasında, konuklardan Rahip Stephen Babbington’ın içki içerken ölüyor. Ardından, Cartwright’ın bunun cinayet olduğuna inanmasıyla başlayan soruşturmada, içki bardağında zehir izine rastlanmıyor. Ancak bir süre sonra aynı konukların katıldığı bir başka davette benzer bir ölüm daha gerçekleşiyor. Hem Satterthwaite hem de Cartwright cinayetleri araştırmaya başlıyor. Poirot ise bu olayı en iyi düşünme metodu olarak gördüğü iskambilden ev yaparken inceliyor.
Şüphe, kesinlik ve keşif isimli üç perdelik bir oyun gibi kurgulanan kitap için, seri içerisindeki en zayıf Poirot maceralarından birisi diyebilirim. Polisiye okurların kısaca whodunit (kimyaptı) olarak bildiği “who has done it?” sorusuna bu kitapta yanıt olarak çok ciddi ipuçları yer alıyor. Katili çok erken bir bölümde tahmin edebiliyorsunuz ve büyük bir kısmında Poirot’nun olmaması sebebiyle olaylar o kadar silik kalıyor ki, kitabı bitirdikten çok kısa bir süre sonra içeriğini unutabiliyorsunuz.
Üç Perdelik Cinayet: Baskıya Dair
Kitap, 1934 yılında Amerika’da Murder in Three Acts (Üç Perdelik Cinayet) ismiyle yayınlandı. 1935 yılında İngiltere basımında ve sonrasında ise bilinen Three Act Tragedy (Üç Perdelik Trajedi) ismiyle yayınlandı. [1] Bu iki versiyon arasında, katilin cinayet sebebiyle ilgili bazı farklılıklar mevcut. Ülkemizde Gönül Suveren çevirisiyle Altın Kitaplar tarafından yayınlanan kitap da ilk baskıdan çevrilmiş olacak ki, Üç Perdelik Cinayet ismi kullanıldı. Ben de bir cinayet romanı için bu ismin daha uygun olduğunu düşünüyorum. Ayrıca not düşmeliyim ki, çeviride dikkatimi çeken bir değişiklik kitap içerisindeki bölümlerin isimlerinde yapılmıştı; orjinalinde Suspicion, Certainty ve Discovery (Şüphe, Kesinlik, Keşif) isimli perdeler, Türkçe baskıda Davet, Kesinlik ve Buluşlar isimleriyle yer alıyor.