Dünya Klasikleri Hangi Yayınevinden Okunmalı… Bir kitapçıya girdiğinizde hemen hemen her yayınevinin klasikler için bir dizisi olduğunu fark etmişsinizdir. Almak istediğimiz bir kitap için karşımıza birçok alternatif çıkabiliyor. Hâl böyle olunca da hangisini alsam, hangisinin baskısı iyi, hangi çeviri daha kaliteli gibi birçok soru bir anda kafamızda beliriyor. Peki bunun sebebi ne? Konuya bu sorudan […]
Lugat 365‘in yayın hayatına başladığı 1 Ocak 2015’te Banu Ertuğrul ve Onur Ertuğrul ilk amacı, 365 gün boyunca kendilerini heyecanlandıran, duymaktan ve söylemekten haz aldıkları güzel kelimeleri sosyal mecralar üzerinden paylaşmaktı. Onlar için kelimeler güzeldi. Bazıları daha güzeldi. Renkleri, sesleri, âhengleri vardı ve lûgat365 bu güzel kelimelerin hakkını vermeye çalışacaktı. Kısa zaman içerisinde de bunu başardı… 2015’te Lûgat 365’in kelimeleri günün yaşanan olaylarına, duygularına […]
Uluslararası birçok ödül kazanan ve Nobel’e aday gösterilen Norveçli yazar Tarjei Vesaas‘ın orjinal ismi Is-slottetolan bu harika romanı, ülkemizde ilk olarak 1972 yılında Can Yayınları’ndan Melih Cevdet Anday‘ın harika çevirisiyle yayınlanmış. 1973 yılında TDK Çeviri Ödülü alan romanın 2. baskısı 1990 yılında Cumartesi Yayınevi’nden, 3. baskısı 2002 yılında Tavanarası Yayıncılık’tan yapılmış ve ülkemizde çok ilgi […]
Amerika kıtasını keşfeden kimdir sorusu sorulduğunda, bugüne kadar edindiğimiz bilgiyle aklımıza gelen ilk isim her daim Kristof Kolomb oluyor. Peki hiç düşündünüz mü; Amerika’yı keşfeden gerçekten oysa, kıtaya neden onun adı değil de aynı dönemde yaşamış bir başka kişinin, Amerigo Vespucci‘nin adı verilmiştir? Tarihi kişiler üzerine yorumlarıyla ve biyografileriyle tanınan, edebiyat tarihinin en sevdiğim yazarlarından […]
Alessandro Baricco’nun sekizinci romanı Emmaus, 1980′li yılların İtalya’sında, aldıkları Katolik eğitim çerçevesinde katı kurallar ile büyüyen dört yakın arkadaşın, kendilerinden çok farklı bir yaşam biçimi olan Andre isimli bir kızla tanışmalarının ardından yaşadıkları değişimini konu alıyor.
Patrick Süskind, Koku, Güvercin ve Herr Sommer’in Öyküsü adlı romanıyla şimdiden Alman edebiyatının efsanelerinden birisi olarak kabul ediliyor. Daha önce okuduğum ve çok beğendiğim iki romanının, Koku ve Güvercin‘in ardından tüm kitaplarını okumak istiyordum. Geçtiğimiz günlerde kitapçıda gezinirken, bir solukta okumalık oyunu Kontrbas‘ı görünce hemen aldım ve okudum. Süskind’in 1980 yılında kaleme aldığı bu oyunu, Almanya, […]
Stefan Zweig‘in, Brezilya’daki sürgün hayatında yazdığı ve Şubat 1942’deki dramatik intiharından yalnızca birkaç ay önce tamamladığı Satranç, savaş karşıtı olan yazarın döneme dair görüşlerini yansıttığı sembolik bir eserdir. Bir gemi yolculuğu sırasında karşılaşan iki insanın, hayatını satranca adayan ve satranç haricinde hiçbir şey bilmeyen dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic ile savaş döneminde Schutzstaffel tarafından ağır […]