Kategoriler
Kitap

Ay’a Yolculuk – Jules Verne

Bilimkurgu türünün kurucu yazarlarından Jules Verne, 1865 yılında yazdığı Ay’a Yolculuk’ta, bilimin ve düş gücünün sınırlarını zorlayarak, okuyucu için Apollo Projesi’ni bilinenden yüz yıl erken başlatıyor. Bir topla aya ulaşma fikrinin peşinde koşan Baltimore Silah Kulübü üyelerinin yiğitlik ve delilik dolu öyküsünü ustaca bir hicivle işliyor.

Değerlendirme: 3.5 / 5.

Ay’a Yolculuk, gerçek üstü fikirleri ustaca bir mizahla olağan kılan Jules Verne‘in diğer romanlarında olduğu gibi ilginç bir açılışa sahiptir. Amerikan İç Savaşı sırasında dünyanın en güçlü ve en uzun menzilli toplarını yapmak için birbiriyle yarışan Baltimore Silah Kulübü’nün seçkin üyeleri, savaşın sona ermesinin ardından büyük bir boşluğa düşmüşken, kulüp başkanı tarafından ortaya atılan yeni bir ideale sıkı sıkıya bağlanırlar. Başkan Barbicane, atışbilimin ne kadar ilerlediğini göstermek ve Amerika’nın gücünü dünyaya kanıtlamak için Ay’a bir top güllesi fırlatma fikrini ortaya koyar. Kulüp üyelerinin benimsemesiyle hızla yayılan bu çılgın fikir, önce Amerikan halkından, ardından da dünyanın çeşitleri ülkelerinden büyük destek gören bir projeye dönüşüyor. Her türlü desteği arkasına alan başkan ve yardımcılarının tek yapmaları gereken doğru hesaplamalarla yeterince büyük bir top yapmak ve en uygun malzemeleri kullanmaktır.

Amerikan İç Savaşı’nın bitiminin hemen ardından, 1865 yılında yazılan bu kitapta, 1957’de en büyük olduğunu kanıtlamak için Uzay Yarışı’nı başlatan Amerika’nın hikayesini sanki 100 yıl önceden okuyoruz hissine kapıldım. Aynı amaçla ortaya koyulan Ay’a top güllesi atma fikri, usta yazarın mizahi anlatımıyla aynı anda hem gerçek, hem de gerçeküstü bir hikayeye dönüşmüş diyebilirim. Gerçek kısmı insanlığın böyle çılgın fikirleri ateşle savunmalarında ve gerçekleştirmelerinde yatarken, gerçek üstü kısmı anlatımda kullandığı ustaca mizahında yatıyor. Kitabı daha detaylı analiz edebilmek için bu konuyu biraz açmak istiyorum.

Arkhimedes’in istediği dayanak noktasını bulabilselerdi, Amerikalıların Dünya’yı kaldıracak bir kaldıraç yapacaklarına ve eksenini düzelteceklerine kuşku yoktu. Ama o dayanak noktası yoktu işte bizim gözü pek makinecilerin elinde.

Ay’a Yolculuk, Jules Verne, s146

Jules Verne en fantastik görünen yapıtlarında bile ileri sürdüğü şeyleri, bahsettiği makineleri bir mantık çerçevesine sığdırmayı başarır. Bundandır ki onun eserlerinde ayrıntılarıyla kurguladığı ve tarif ettiği birçok mekanizmanın Avrupa sanayisinin gelişmesine ufuk açtığı ve örnek olduğu söylenir. Bu kitabında da, Ay’a yolculuk için kullanılacak meşhur topun hazırlanışına eşlik ederken, topçuluk konusunda adım adım teknik bilgi sahibi oluyoruz. Topun türünden kullanılacak malzemeye, mermi seçiminden barut seçimine kadar öyle öğreniyoruz ki işi, olası bir savaşta bu kitabı okuyan herkes birer topçu olup çıkabilir. Evrensel yasalar çerçevesinde bakıldığında Ay’a bir top güllesi fırlatmak her zaman mümkündür. Kitabın yazıldığı o yıllarda bile mantıksal olarak bu mümkündü ki, aslında yazar kitabın bir bölümünde yaptığı Arkhimedes ve kaldıraç atıfıyla bunu anlatmak istemiş düşüncesindeyim.

Tüm bu olabilirler hikayenin konusunu oluştururken, her biri bir karakteristik özelliğin en uç noktasını temsil eden karakterler, kitabın bir yönünün her zaman fantastik ve mizahi kalmasını sağlıyor. Son noktada, “beni bir top güllesinin içerisinde Ay’a fırlatın” diyen, çılgınlık derecesinde maceraperest Fransız Michel Ardan da, hikayenin bir güç yarışı olmaktan çıkıp, insanlığın anlam arayışlarından birisine dönüşmesini sağlıyor. Bu noktadan sonra daha merak uyandırıcı sorularla kuşatılıyor düşüncelerimiz. Kitabı, bu soruların eşliğinde okumaya devam ediyoruz…

Gun-Club’daki ünlü toplantıdan birkaç gün sonra, bir İngiliz tiyatro topluluğunun yönetmeni, Baltimore Tiyatrosu’nda Much Ado About Nothing‘i sahneleyeceklerini duyurdu. Ancak, oyunun adında Başkan Barbicane’in tasarısına sataşma gören kent halkı tiyatroyu bastı, sıraları kırdı ve zavallı yönetmeni oyunu değiştirmeye zorladı. Beriki akıllı adamdı, halkın isteğine boyun eğdi; o tatsız komedi yerine As You Like It‘i koydu ve haftalarca, akıl almaz paralar kırdı.

Ay’a Yolculuk, Jules Verne, s23.

1902 yılında Georges Melies‘in olağanüstü yöntemlerle çektiği Ay’a Seyahat (Le Voyage dans la lune) filmine ilham veren iki eserden birisi olan bu kitabı, Ay’a yolculuğun henüz yapılmadığı ve Ay’la ilgili aklımıza gelen temel soruların cevaplanmadığı bir yılda okumanın ne kadar keyifli olabileceğini düşünüyorum. Kitabı okurken bugün bile beğendiysem, o günlerde alacağım keyif, binlerce kat artabilirdi sanıyorum…

Bir Cevap Yazın