Kategoriler
Kitap

Ömer’in Çocukluğu – Muallim Naci

Muallim Naci’nin 1890 yılında yazdığı Sünbüle isimli eserinin ikinci bölümü olan Ömer’in Çocukluğu, Türk edebiyatında çocukluk ve gençlik hatıraları yazımının ilk örneklerinden biridir…

Değerlendirme: 1.5 / 5.

Ömer’in Çocukluğu, Muallim Naci’nin 1890 yılında yayınladığı Sünbüle isimli eserinin ikinci bölümüdür. Eserin ilk bölümünde, Naci’nin Fransızca’dan yaptığı çeviriler ve gerçekçi tarzda yazdığı manzumeleri gibi çeşitli metinler yer alır. İkinci bölümü olan Ömer’in Çocukluğunda yazar, sekiz yaşına kadar olan anılarını anlatır. Bu anılar, edebiyatımızda, çocukluk ve gençlik hatırları yazımının ilk örneklerindendir. Dönemi içerisinde oldukça beğenilen kitabın, anıları içeren Ömer’in Çocukluğu bölümü, 1938 yılında Almancaya, 1914 yılında ise Rusçaya çevrilerek yayınlandı. 1969 yılında da M Ertuğrul Düzdağ tarafından yeni harflere uyarlandı. Bu uyarlama Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Cağaloğlu Yayınevi‘nden yayınlandı.

Annem daha fazla üzülerek beni kucakladı. İşte asıl o vakit ağlamaya başladım. Bir felaketzedeyi en fazla, teselli eden ağlatır.

Ömer’in Çocukluğu, Muallim Naci, s5.

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2018 yılında hayata geçirdiği Türk Edebiyatı Klasikleri Dizisi ile, edebiyatımızın klasik eserlerini günümüz Türkçesiyle yayınlıyor. Ömer’in Çocukluğu, dizi içerisindeki on üçüncü kitap olarak 2019 yılının Ocak yayında yayınlandı. Eserin günümüz Türkçesine uyarlaması Kaan Tanyeri tarafından yapıldı. Ayrıca belirtmeliyim ki, Ömer’in Çocukluğu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilköğretim öğrencilerine yönelik olarak 2005 yılında yayınladığı 100 Temel Eser listesi içerisinde yer alıyor. Bu yüzden de, dilimiz Türkçesine uyarlanmış halini başka birçok yayınevinden bulabilmek mümkün.

Ömer’in Çocukluğu Üzerine Kısa Yorumum

Bu hatıraları niçin yazdığımı sorsalar, belki de hiçbir cevap vermeye lüzum görmem. Arzu ettim, yazdım. Diyelim ki bu da bir nevi çocukluktur.

Ömer’in Çocukluğu, Muallim Naci,s39

Muallim Naci, çocukluk anılarını bu sözlerle tamamlıyor. Hem karışık bir eser içerisinde yer vermiş olması, hem de bu sözler sebebiyle, eserde edebi bir yön aramaya pek gerek görmüyorum. Otuz dokuz sayfalık bu kısacık kitap için, içinde çocukluk barındıran bir adamın yazdığı anılar diyebiliriz. Bu yönüyle baktığımda, aslında oldukça basit ve masum geliyor. Kitabın başınki köpekten kaçma anısı ve hayvan sevgisini aktardığı bölümler oldukça güzeldi. Benzer şekilde babasını anlatırken aktardığı şefkat ve yardımseverlik yönlerini de beğendim. Ne yazık ki, bu küçük detaylara karşın, anıların birçok bölümü Ömer’in okuldaki hocasından korkusu, dayak yemesi, falaka vb. şeylerden ibaret. Ayrıca tamamı dini bir yaşam tarzı içeriyor. Bu yönleri sebebiyle, kitabı genel pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Çocuklara bu tarz eserlerin okutulmasını da hiç ama hiç doğru bulmuyorum. Puanım 1,5/5

Bir Cevap Yazın