Cem Mumcu’nun başlattığı Dizüstü Edebiyat Dizisi’ni öğrendikten sonra dizi içerisinde en merakla beklediğim kitap Piç Güveysinden Hallice olmuştu. Kadın diyen, börek diyen, yazdığı her cümleyle kırıp geçiren ve bana bile küfürü sevdiren bir adamın kitabını nasıl merakla beklemezdim?
Küçük Aptal’ın Büyük Dünyası’ndan sonra kitabın kapağı ve tanıtımı yayınlandığında ise tamam dedim, olay budur. Tek bir cümle yetmişti benim kitabı çıktığı anda kapmam için: “Yeryüzünde 24. yılını geçiren samihazinses için hayat 2’ye ayrılıyor: Kadınlar ve börekler.” Bu cümleden sonra o derece hayaller kurmaya başladım ki kitap hakkında, içerisinde özel börek tarifi olduğuna bile inandırmıştım kendimi.
Sonunda büyük gün geldi ve kitap 2 Ağustos’ta çıktı. Tabi ben de hemen ertesi gün sipariş verdim. Verdim de, her siparişimde ödemeyle beraber bir ton küfür yolladığım D&R 1 haftada ulaştırabildi kitabı elime. Buna da şükür dedim, elime aldığım günün gecesinde okumaya başladım kitabı…
Okumaz olaydım diyorum şimdi. Yani “kitabı okumaz olaydım” demiyorum, “kitabı gece okumaz olaydım” diyorum. Attığım kahkahalarla bütün apartman sakinlerini uyandırdığıma eminim çünkü. Bu kahkahaları bastırma çabam sebebiyle X zamanda bitireceğim kitabı 2X zamanda bitirdim resmen. Böyle bir kitap olabilir miydi ya?
Bazı yerlerde kendimi okuyormuş gibi olunca da ayrıca yarılıyordum. Alkolü fazla alınca her işeme faslı geldiğinde pisuvarda kafamın yerine gelmesi, “ben ne yapıyorum ya” demem ama akabinde masaya dönüp içmeye devam etmem gibi mesela. Ya da İETT’de, ineceğim zaman düğmeye basmadan önce, kafamdan “ulan şimdi erken bassam salak bu derler, geç bassam durağı kaçırıcam” gibi bir düşüncenin geçmesi…
…
Velhasıl, sizlere hayatta okuduğum en eğlenceli kitaplardan birisini tanıtmak için yazdım tüm bunları. Ama öyle bir kitap ki, daha nasıl tanıtabileceğimi bilmiyorum. -alın okuyun işte!-
Son olarak kitaptan seçtiğim birkaç cümleyi yazayım da tam olsun:
- Sanırım annem çöp vergisi ile ilgili bir şeyler anlatıyordu. Çünkü babamın, “Sikerim vergisini, keserlerse kessinler çöpümüzü,” sözleriyle uyandım.
- Zaten kaç patron yanında çalıştığı elemana, “Bırak işi gücü, Playstation oynamaya gidelim, soran olursa cumaya gittiğimizi söyleriz,” diyordur ki?
- İlk gördüğümüz boş yere daha oturmadan garson kızın gelip, “İyi günler, ne alırsınız?” sorusuna, “Biraz izin verirseniz, nefes almak istiyoruz,” diye cevap vererek kızı rencide ettim.
- Ne pis bir şeydi bu aşk, bu saatte götümde pireler uçuşması gerekirken, karnımda kelebekler uçuşuyordu.
- Allah’a bile doğru düzgün kul olamayan ben, banyodan çıktıktan sonra nasıl cool olmaya karar verdiysem.
- Dünya sikine minare götüne bir adam iken, gönül işleri yüzünden dünyayı ele geçirmeye çalışan kötü adam olmuştum.