Kategoriler
Kitap

Hırsıza Her Gün Bayram – Teju Cole

Uzun yıllar sonra Amerika’dan ülkesine dönen bir anlatıcının gözünden, Lagos’un gündelik yaşamını, derinleşen yozlaşmayı ve değişen toplumsal dokuyu sade ama çarpıcı bir dille anlatan, okuması keyifli bir novella..

Değerlendirme: 3.5 / 5.

Nijerya kökenli Amerikalı yazar Teju Cole’ün 2007 yılında yayımladığı ilk kitabı Hırsıza Her Gün Bayram, Amerika’da geçirdiği uzun yılların ardından ülkesine, evine dönen bir Nijeryalının öyküsünü anlatıyor. Uzun öykü diyebileceğimiz kitap, yazarın kendi anıları üzerine kurguladığı metinlerden oluşuyor. Oldukça gerçekçi tasvirler içeren bu metinleri bir de yazarın kendi çektiği fotoğraflar destekliyor. Kitapta anlatıcı, Lagos seyahati boyunca karşılaştığı, yaşamın her alanına nüfuz etmiş yolsuzluğun çarpıcı bir portresini çiziyor ve hırsızlık yöntemlerini acı-tatlı bir tabloyla okuyucuya aktarıyor.

Kitapta yazar, genel olarak şimdiki zamanda geçen, basit, açık ve en önemlisi de oldukça rahat bir dil kullanıyor. Bu rahatlık, henüz kitabın ilk sayfalarında bile isimsiz anlatıcıya kendimizi bırakmamızı sağlıyor. Seyahati boyunca sanki onun yanı başındaymışız gibi olaylara tanık oluyoruz. Vize almak için gittiği New York Konsolosluğu’nda, işleminin zamanında yapılması için rüşvet vermek zorunda kalmasıyla başlıyor her şey. Zihninde direnmek istese de, yapabileceği hiçbir şey olmadığını fark ediyor ve teslim oluyor. Ardından, ülkesine ayak bastıktan hemen sonra havaalanında, evine giderken yolda ve elbette ki sonrasında gittiği her noktada büyük bir yozlaşmışlıkla karşılaşıyor. Sahtekârlık ve kötü yönetimin her yanı sardığını, kendisinin olmadığı sürede büyüdüğü şehrin ne kadar değiştiğini anlaması uzun sürmüyor…

Sorun eskiden sadece otoritedeydi. Şimdi şehre adımınızı atar atmaz sizi ezen kişinin başka bir vatandaş olduğunu görüyorsunuz, yıllar boyu acı çekmekten ve ümitsizlik içinde yaşayıp gitmekten etik değerlerinin hepsi eriyip gitmiş. Burada parayla elde edilebilir şeylerin ucu bucağı yok, en acısı da genel bir teslimiyet havasının, çaresizliğin hâkim olması.

Hırsıza Her Gün Bayram, Teju Cole, s71.

Hırsıza Her Gün Bayram Üzerine Yorumum

Kitapta anlatıcı zaman zaman anılarına giderek bize Lagos’un geçmişini de gösteriyor. Hem bugünde hem de anılarında yazarın tasvirleri o kadar basit ancak o kadar gerçek ki, okurken kendimi şehrin sokaklarında geziyor gibi hissettim. Bu yönüyle kitabın, Lagos şehrinin yaşamını anlatan bir seyahat günlüğü olduğunu söyleyebilirim. Günlük hayatımızda adını bile çok az duyduğumuz bir şehrin farklı bir rehberi gibi…

Bunun dışında, anlatılan yozlaşmışlığın bugün en modern kentlerde bile hâkimiyeti ele alıyor oluşu, Lagos’un onlardan tek farkının daha fakir olduğu ve bu yoksulluğun da yozlaşmayı daha görünür ve kaçınılmaz kıldığı düşüncesi kafamda dolaşıp durdu. Örneğin, vize almak için rüşvet vermek zorunda kalıyor oluşu, İstanbul’da vize randevularının tamamen karaborsa usulüyle aracı firmalar tarafından satılıyor olmasından çok da farklı değil. Hemen sonrasında, gümrük memurunun “bana ne getirdin?” diye sorması da bizim kara sınırlarımızdaki gümrük memurlarından farklı değil. Ekonomik anlamda Nijerya kadar yoksul değiliz ama yozlaşmışlığımız da onlardan farklı bir boyutta değil. Nedenini sorgulamak gerek. Neyse…

Kısacası, 2015 yılında MonoKL Kitap‘tan çıkan okuması keyifli ve yabancısı olduğum bir şehre değinen bu kitabı beğendiğimi söylemeliyim. Kitabın çevirmeni Deniz Koç ile yapılmış şuradaki röportajı okuduktan sonra, yazarın ikinci kitabı olan Açık Şehir‘i de okuma listeme aldım. Okumanızı önerebileceğim bu kitap için puanım: 3,5/5.


Murat Yıkılmaz sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir Cevap Yazın

Murat Yıkılmaz sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin