Kategoriler
Kitap

Alice Harikalar Diyarında – Lewis Carroll

Alice Harikalar Diyarında, yazarı Lewis Carroll’un sefil sapkınlığından ve düşüncelerinden uzak durulması adına yok sayılması ve okunmaması gereken bir eser…

Alice Harikalar Diyarında, İngiliz yazar Charles Lutwidge Dodgson‘un Lewis Carroll takma adıyla yazdığı iki Alice kitabının ilkidir. 1865 yılında yayımlanan kitap, yayımlandığı günden itibaren büyük ilgi gördü. Özellikle yirmi birinci yüzyılda, popüler kültürünün önemli ögelerinden biri haline geldi. Yazarın bir arkadaşının çocuklarına anlattığı, uydurma bir karakterin maceralarından yarattığı bir çocuk kitabı olsa da, birçok kişi tarafından çok daha derin ve sembolik anlamlar içerdiği kabul ediliyor.

Hikâyenin başında Alice, ablasıyla birlikte nehir kıyısında oturmaktadır. Yapacak hiçbir şeyi olmadığı için canı çok sıkılan küçük kız, cep saati ve yeleği ile dikkat çeken ve geç kaldığından yakınan Beyaz Tavşan’ı görür. Tavşanı takip eder ve onun arkasından bir tavşan deliğine girer. Uzun bir düşüşten sonra güvenli bir şekilde ulaştığı yeraltı dünyasında, çeşitli maceralar yaşar.

Hikayenin Ortaya Çıkışı

Charles Dodgson, Oxford üniversitesinin kolejlerinden biri olan İsa Kilisesi’nde papazdı. Üniversiteye atanan dekan Henry Liddell ve ailesiyle yakın dostluk kurdu. Ailenin, çok sayıda çocuğu vardı ve Dodgson, Alice, Lorina ve Edith isimli üç kız kardeşle sıkça vakit geçiriyordu. Bir başka papaz olan Robinson Duckworth’un da yer aldığı, çocukları gezdirdikleri bir tekne gezileri esnasında, çocukları eğlendirmek için ilk Alice hikayesini anlattı. Hikâyeler sonraki gezilerde devam etti. Dod”gson, sonraki yıllarda, Alice Liddell’in isteğiyle hikayeleri bir kitap haline getirdi. Alice Harikalar Diyarında (Alice’s Adventures Under Ground) ismini verdiği kitabını, Lewis Carroll takma adıyla, 1865 yılının Kasım ayında yayımladı.

Kitaba ve Yazara Dair Kısa Yorumum

Alice Harikalar Diyarında, birçok kişi gibi benim de bildiğim bir hikayeydi. Küçükken kısa halini okuduğumu hatırlıyorum. Sonraki yıllarda da çeşitli yerlerdeki atıflarda karşıma çıkan hikayeye dair birçok okuma yapmıştım. Hiçbirinde, hikaye bende ciddi bir izlenim uyandırmadı. Üzerine yapılan yorumlamaları da çok dayanaksız ve uydurma bulurdum. Bu yüzden, bu konuda kesin bir karara varmak için kitabı elime aldım.

İngilizce’de nonsense literature olarak geçen türün bizde kesin bir karşılığı yok. Genellikle edebî saçmalık olarak söz edilmesi doğru kabul ediliyor. Bu türün ilk örneği olarak değerlendirilen hikâyeyi, bir çocuk hikâyesi olarak fena bulmadım. Sıradanlıktan uzak olması sebebiyle özel bir yere konulması mantıklı diye düşündüm. Bununla beraber, yetişkinler için bahsi geçen teorilerin ve anlatımların biri hariç hepsinin uydurma olduğu kanısına vardım. O bir noktayı ve vardığım sonucu kısaca açıklamak istiyorum.

Hikâyedeki birçok öge bana cinsel anlamda çağrışım yaptı. Daha önce hikâyenin bu yöndeki yorumlamasına dair bir şeyler okuduğum için konuyu araştırmak istedim. Aslında genel bir okuma yapacaktım ama henüz araştırmamın başında gördüğüm, Dogdgson tarafından çekilen çocuk fotoğrafları bende bir pedofili izlenimi uyandırdı. Bu yüzden okumam, başka okumalara kapı açtı. Dogdson’ın Liddell ailesi ile bir anda kesilen ilişkisi dikkat çekiciydi.

Şaşkınlık içerisinde uzun okumalar yaptım, birkaç gün sürdü. Dogdson’ın Alice’e evlilik teklifi ettiğine dair iddialar araştırmaya değerdi. Buradan yola çıkarak, Alice’in kız kardeşinin Alice’e sonraki yıllarda gönderdiği mektuplara kadar birçok şey okudum. Vardığım sonuç, uyanan izlenimin doğru olduğu yönündeydi. Söyleyeceklerimi, Alice Harikalar Diyarında’yı Rusça’ya çeviren Nabokov‘un üstü kapalı sözlerine atıfla sonlandırmak istiyorum. Dodgson’ın yalnızca sefil sapkınlığından ve loş odalarda çektiği müphem fotoğraflarından değil, kitaplarını okumaktan ve okutmaktan da uzak durmak gerek. Puanım: 0/5.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir