2012 yapımı Les Misérables (Sefiller), Victor Hugo‘nun çok sevdiğim romanından sinemaya uyarlanan harika bir müzikal. Yönetmenliğini Tom Hooper‘ın yaptığı film, hem birçok yıldızı barındıran oyuncu kadrosuyla hem de harika müzikleriyle, benim gibi müzikal film severlerin mutlaka izlemesi gereken harika bir uyarlama… 3 Oscarlı filmin başrolünde, harika filmlerinin yanı sıra müzikal şovmenlikteki başarısıyla da yakından tanıdığımız Hugh […]
Okuduğum kitapların bir kısmı… Gece vakti öylesine bakınırken, “daha okunup buraya yerleştirilecek ne kadar çok kitap var” dedim. Umarım, aklımda her kitabı okuyabileceğim bir ömür sürebilirim. Okunacaklar listem azalması gerektiği yerde her geçen gün artıyor ama, bakalım…
Biz insanlar, sanırım sorunsuz bir hayat yaşayabileceğimizi gerçekten düşünemiyoruz. Her şey yolunda giderken bile, yaşadıklarımızı düşünüp, kafamıza takacağımız bir şeyler arayışına giriyoruz. Neticesinde de, aslında hiç aldırmamız gereken şeyleri kendimize dert ediniyoruz. Bu bazen işimizle ilgili oluyor, bazen ailemizle, bazen arkadaşlarımızla, bazense eşimizle… Benim gibi, bunun farkında olup mevcut olanlarla bir problem yaratamıyorsak da, hayatımıza […]
Czeslaw Milosz‘un Bağış isimli şiiriyle, Raymond Carver‘in Bilmezsiniz Aşk Nedir isimli şiir kitabında karşılaştım. Bu güzel karşılaşma, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Milosz ile ilk tanışmam oldu. İlk tanışmalar önemlidir ve hayatımda, böylesine etkilendiğim bir ilk tanışma çok az olmuştur. Sadeliği, gücü ve bana hissettirdiği çok gerçek ve sarsıcıydı. Dünyanın tüm saçmalıkları içerisinde, yapılan küçük işlerde […]
Paralel evrenler arasında geçiş yapmak ve hatalara rağmen mükemmel hayatı bulup yaşamak mümkün olsaydı bile, vicdanım buna el verir miydi ki? Hiç sanmıyorum…
1980’lerde dünya kozmik şişmeyi, evrenin genişlemesini filan konuşurken, bizde yalnızca insanlara dünyayı dar eden Kenan Evren konuşulmuş. İyi konuşanlar zengin olmuş, karşısında duranlarsa yaşları büyültülerek asılmış. Onlar hep çocuk kalacaklar büyümeden birer tabutta ama yaşıyorlar, gülüyorlar, annelerinin rüyalarında… Dün ölense… Kenan Evren öldü diye seviniyor değilim. Birilerinin ölümüne sevineceğim bir zamanı umarım yaşamam, umarım sizler […]
Paralel evrenler teorisine inanıyor olsam da, maydanozu sevdiğim bir paralel evrene inanamıyorum.
Paralel Evrenler Teorisi’ne inanıyorum. Başka bir dünyada doğru kararlar veriyor olduğum düşüncesi, hoşuma gidiyor.
2015 yılında İstanbul’da yaşıyor olsam da, haftada en az bir gece elektrikler kesiliyor. Kesintinin uyumadığım bir güne denk geldiği zamanlarda, çoğunlukla mum ışığında kitap okuyorum. Bu geceki kesintide de, Peter Bichsel‘in harika öykü kitabı Aslında Bayan Blum Sütçüyü Tanımak İstiyordu‘yu tekrar tekrar okudum. Zaten yalnızca ismi için bile tekrar tekrar okunması gereken kitaplardan birisi olduğunu […]
2008 yılında Doğan Kitap‘tan çıkan Benim Kitaplarım, aralarında Doğan Hızlan, Çetin Altan, Mehmet Güreli ve Zeynep Sayın gibi çok sevdiğim isimlerin de yer aldığı, kişisel kütüphaneleri ile ünlü 35 isim ile yapılan röportajlardan oluşuyor. Benim ve kütüphanemin sonunun da bu isimlerden birisine benzeyeceğini içten içe bildiğimden ve şimdilik bundan keyif aldığımdan olsa gerek, Benim Kitaplarım, ilk […]