Merhaba. Uzun süredir yazmadığım için, bloğumu düzenli olarak takip eden birileri kaldı mı yoksa bu yazıyı görenler yalnızca tesadüfen burada bulunan insanlar mı olacak bilmiyorum. Bu yüzden, vaktinizi çalmamak adına baştan belirtmek istiyorum ki, bu yazı on beş yıldan uzun bir zaman önce, henüz on yedi yaşındayken hayata geçirdiğim ancak hep ihmal ettiğim bu basit blog sitesinde yeniden yazma isteğim üzerine kısa bir yazı olacak. Uzun bir aradan sonra buraya dönüp yeniden yazmaya çalışacak olmak başa çıkması zor bir his ve bu hisle başa çıkabilmek adına böyle bir yazı yazmalıyım.
Henüz bir lise öğrencisiyken bu bloğu hayata geçirdiğimde, bir yandan amatörce ilgilendiğim, çoğunlukla internet ile ilgisi olan çeşitli konularda nitelikli bir şeyler üretmeye çalışıyordum. Diğer yandan ise, burayı gençlik hezeyanlarımla doldurmaktan geri kalmıyordum. Her genç insan gibi, birçok konuda yoğun hislere ve heyecanlı duygulara sahiptim. Coşkum, çoğu zaman düşüncelerimin önüne geçiyordu, ancak ben bunu fark etmiyordum.
Yirmili yaşlarımın farklı dönemlerinde, buraya bir şeyler yazmaya devam ettim ancak sildiğim içerikler, yazdıklarımdan çok daha fazlaydı. Geriye dönüp baktığımda saçmalığından ya da saçma olmasa bile niteliksizliğinden utanç duyduğum yazılarımın hepsini imha ediyordum. Bunların yerine yeni bir şeyler yazıp, bir süre sonra da bu yazdıklarımı beğenmeyerek tekrar baştan başlıyordum. Bu döngü uzun bir süre boyunca bu şekilde devam etti ve bu yüzdendir ki, on yedi yaşındaki bu kişisel blog sitesinde çok az sayıda içerik mevcut.
Otuzlu yaşlarla gelen bir olgunlaşma mı bilmiyorum ama son üç yıldır buraya dair düşüncelerim epey değişti. Artık bu bloğu düşündüğümde, sildiğim tüm o yazılar için harcadığım emekleri düşünüyorum. Buraya bakıp her ne olursa olsun bir şekilde yazmış olmamın bana ne kadar değer kattığını hissediyorum. Araştırmak için, yazmak için harcadığım tüm o zamanlardaki heyecanıma büyük saygı duyuyorum ve o heyecanları yeniden yaşamak istiyorum.
Bu yüzden yeniden buradayım ancak içimdeki yazma isteğine karşın aklımı kurcalayan, yazmamı zorlaştıran şeyler de yok değil. İnsanlara ve dünya düzenine karşı olan düşüncelerim bunların en başında geliyor. Toplum beni sürekli olarak kabuğuma çekimeye itiyor; uzun bir süredir her şeyi kendi içimde yaşıyorum. Kendim için yazmaya ve özellikle seyahatlerime dair notlar tutmaya çalışıyorum ama yaptıklarımı ve düşüncelerimi kimseyle paylaşmak istemiyorum. Bunun doğru olmadığının, kabuğumdan çıkıp en azından düşüncelerimi paylaşmam gerektiğinin farkındayım. Bu bilinçle buradayım. İşte bu bilinçle kendimi motive etmek, beni baskılayan düşüncelerle başa çıkabilmek adına da bu yazıyla bir başlangıç yapmak, kendimce güç toplamak istedim.
Umarım bu ilk adım, en zor adım olur.
Murat Yıkılmaz sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
“Merhaba 2025” için 4 yanıt
her zaman bekliyorum yeni yazılarınızı bloğunuzu çok seviyorum
Çok teşekkür ederim 🙂
Lütfen yeni listeler gelsin özellikle kitap listelerinize bayıldım
Teşekkür ederim. Farklı yayınevlerinden bazı diziler seçtim ve hazırlık yapıyorum, tamamladığımda onları da paylaşacağım 🙂