Kategoriler
Kitap

Şair Evlenmesi – Şinasi

Batılı anlamda ilk Türkçe oyun kabul edilen ve Türk tiyatro edebiyatının öncüsü eserlerinden olan Şair Evlenmesi, görücü usulü evlenme üzerinden kişisel ve toplumsal eleştirilerde bulunuyor.

Değerlendirme: 1.5 / 5.

Şair Evlenmesi, Şinasi’nin 1860 yılında kaleme aldığı tek perdelik komedi oyunudur. Eserini, gazete hayatına atıldığı ilk dönemde, kendi gazetesi Tercüman-ı Ahval’de tefrika olarak yayınlamıştır. Yayınlanışının ardından ilgi görmeyen oyun, Şinasi’nin ölümünün ardından yeniden ortaya çıkmasıyla değerlenir. Şinasi’nin toplumdan bir tema seçmesiyle, konuşma dili kullanımı ve anlatım tarzı sebebiyle yereldir. Türk tiyatro edebiyatının öncüsü sayılabilecek bu eser, Batılı anlamda ilk Türkçe oyun olarak kabul edilir.

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, eski eserleri günümüz Türkçesine uyarlanarak okuyucuya sunulduğu Türk Edebiyatı Klasikleri Dizisi içerisinde, Şair Evlenmesi’ne de yer verdi. Refik Durbaş tarafından günümüz Türkçesine uyarlanan eser, 2018 yılının Temmuz ayında dizinin beşinci kitabı olarak yayınlandı. Baskıda, oyun hariç iki önemli yazı da yer alıyor. Bunlardan ilki, Necmi Dilmen‘in 1922 yılında Yarın gazetesinde yazdığı “Şair Evlenmesi Güldürüsü” başlıklı yazısı; diğeri ise, Ebüzziya Tevfik‘in Mecmûa-i Ebüzziyâ isimli dergisinde yazdığı, “Şinasi’nin Hayatının Son Günleri ve Ölümü” başlıklı yazısıdır.

Şair Evlenmesi’nin Konusu ve İşlenişi

Eserin işlediği ve eleştirdiği ana tema, görücü usulü evliliktir. Müştak Bey isimli batı meraklısı bir adamın, görücü usulü evlenmesini anlatır. Müştak Bey, nikâhın ardından, sevip istediği ve evlendiğini düşündüğü kız yerine, onun yaşlı ve çirkin ablasıyla karşılaştır. Bu duruma itiraz edip sesini yükselttiğinde, tuzağı kuranlarla bir olan mahalle imamını karşısında bulur. İmamın etkilediği mahalleli de, alafranga yaşam tarzı sebebiyle onu pek sevmemekte ve imanın arkasında durmaktadır. Müştak Bey’in yardımına, onu bu konuda daha önceden uyaran, ancak dinlemediği arkadaşı Hikmet Efendi yetişir. Hikmet Efendi, imama gizlice verdiği bir kese altın ile konuyu çözer. İmam bir anda fikir değiştirerek nikâhını kıydığı kızın diğer kardeş olduğunu söyler. Müştak Bey muradına erer ancak Hikmet Efendi’nin kendisi için yaptığının farkında olmaz. Bildiğini okumaya devam edecek ve bu yüzden zarar görecek bir imaj çizer…

Eserde en dikkat çekici nokta, karakterlere özellikleri dolayısıyla verilen isimlerdir. Müştak ve Hikmet isimleri kadar, birine bey, diğerine ise efendi denmesi önemlidir. Kumru evlenme çağındaki bir kıza, Ebüllaklaka ismi ise düzenbaz imama verilmiştir. Mahallenin bekçi ve çöpçüsü, Batak Ese ile Atak Köse de hem isimleriyle hem de konuşmalarıyla esere katkı sunar. Anlamadıkları ya da yanlış anladıkları konular sebebiyle Hikmet Efendi’yi sevmezler. Şiveli bir dil ve cahillikle bunu dışa vururlar.

İsimler haricinde, yapılan eleştiriler de dikkat çekicidir. Öncelikle, görücü usulü evlenmeye dair eleştirileri görürüz. Ardından gelen düzenbazlık olayında, imamı parmağı vardır. Dahası, imam bunu yapacak gücü arkasına bilinçsizce takılan mahalleliden alır. Konumu gereği, mahalleli onun her sözüne inanır. Hikmet Bey, imama rüşvet verir. Çöpçü Atak Köse bunu görür ancak sesini çıkarmaz. Bekçi Batak Köse’nin de durumun farkında olduğunu ancak bilerek hocayı onaylar… Şinasi tüm bunlarla, bir mahalle içerisinde geçen düzenbazlığı anlatarak, hem bireylere hem de topluma eleştirilerde bulunur.

Şair Evlenmesi Üzerine Kısa Yorumum

Şair Evlenmesi, yayınlandığı dönemde de hiçbir etki bırakmayan ve unutulup giden bir oyun. Eser, Şinasi’nin ölümünden sonra Selanik’te bir kitapçı tarafından bulunuyor ve kitap halinde basılıyor. Bu baskı, İstanbul’da yayınlanan Çaylak dergisi tarafından eleştiriliyor; “Selanik’te kitapçının biri uydurduğu bir güldürüye kıymet verdirmek için ileri gelenlerden birine atfetmek hevesine düşmüş. Şinasi merhuma atfetmiş…” Kitapçı, bir başka dergiye gönderdiği mektubunda, eserin tefrika edildiği Tercüman-ı Ahval’in tarih ve numaralarını bildiriyor. Böylece, eser unutulmaktan kurtularak yeniden gün yüzüne çıkıyor. Yine de tiyatro oyunu olarak oynanması bile uzun bir zaman alıyor…

Bu ilginç yeniden ortaya çıkışın da etkisiyle, eserin, Şinasi’nin sonradan kavuştuğu ün sebebiyle değerlendiğini düşünüyorum. Zira oyunu gülünç derecede basit ve zayıf buldum. Konuşmalardan, basit şive şakalarından ileri gitmiyordu. Evlendirme tezgahından başka bir oyun, kurmaca, karışıklık da yoktu. Tiyatro izleyicisi üzerinde etki yaratmada katkısı olan meraklandırma ve karıştırma gibi mekaniklerinden oldukça uzaktı. Zaten bunların yapılamayacağı kadar kısa, dokuz perdelik bir eserdi. Bir deneme mahiyetinde yazılmış havası vardı. Okumayı düşünenlere söylemek isterim ki, ilk olması sebebiyle önemli olabilir ancak bu güzel olduğu anlamına gelmez. Puanım: 1,5/5

KAYNAKÇA
  1. ŞİNÂSİ – TDV İslâm Ansiklopedisi
Murat Yıkılmaz » Okuduklarım » Kitap » Şair Evlenmesi – Şinasi

“Şair Evlenmesi – Şinasi” için bir yanıt

“Okumayı düşünenlere söylemek isterim ki, ilk olması sebebiyle önemli olabilir ancak bu güzel olduğu anlamına gelmez.” Bu sözünüze katılıyorum. Kitabı okuyalı yakın zaman oldu ve düşünüyorum da bir eser popüler diye herkesin beğenmesini bekleyen bir kitle var. Bunu en iyi Romeo ve Juliet okuduğum zaman anlamıştım. Kitap bittiğinde oturup insanlar kafayı yemiş dediğimi söyleyebilirim. Şair Evlenmesine gelirsek sizden pek farklı düşünmüyorum, okurken bazı noktalarda eğlendim sadece. Bunun dışında söylemek isterim ki siteniz güzel, bugün keşfettim ve neden bir yorum yapmıyorum dedim. Güncel olarak klasikleri paylaşıyorsunuz ve benim bir süredir aradığım şey buydu. Teşekkürler Murat Bey.

Bir Cevap Yazın