Kategoriler
Kitap

Dolaptan Temaşa – Ahmet Mithat Efendi

Ahmet Mithat’ın yeniçeri dönemindeki eğlenceleri aktarmak için kaleme aldığı Dolaptan Temaşa, bir akşamcının birkaç saat içerisinde başına gelen komik, trajik, gerilimli ve cinayete varan olayları konu alıyor….

Değerlendirme: 3 / 5.

Dolaptan Temaşa, Ahmet Mithat Efendi’nin dönemin bilinmeyen günlük yaşam eğlencelerini anlatmak amacıyla kaleme aldığı kısa bir hikâyedir. İlk olarak 1890 yılında Tercüman-ı Hakikat gazetesinde 4-5 sayfalık 23 bölüm halinde yayınlanan eser, [1] ardından kitap halinde de baskı yaptı. Sonradan, Ahmet Mithat’ın kendisi tarafından, külliyatı olarak bilinen Letâif-i Rivâyât serisi içerisine de dahil edildi. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Türk Edebiyatı Klasikleri Dizisi içerisine aldığı eseri, Ömer Aslan’ın günümüz Türkçesine uyarlamasıyla 2019 yılında okuyucular ile buluşturdu. Kitap, helva sohbeti olarak isimlendirilen akşam sohbetine gitmek için yola çıkan bir akşamcının başından geçen birkaç saatlik macerayı konu alıyor.

Hikâyemiz, üç akşamcı arkadaşın gidecekleri helva sohbeti öncesinde bir Yahudi meyhanesine akşamlamak için oturmasıyla başlıyor. Ardından, içlerinden birisi meze almak için bakkala gidiyor. Uzun bir süre geçmesine rağmen gelmeyince, bir diğeri de meraklanarak ona bakmak için masadan kalkıyor. Masada kalan Behram Ağa, giden her iki arkadaşının dönmemesi üzerine sözgelimi ekildiğini anlıyor. O dönemde arkadaşlar arasında yaygın olan “oyun etmek” isimli şakaya kurban gittiğini düşünüyor. Arkadaşlarına daha büyük bir şaka yaparak karşılık vermeyi kafasında tasarlayarak, meyhaneden ayrılıp helva sohbeti düzenleyen esnafın evine doğru yola koyuluyor.

Yolda yorulan, rakının ve havanın kararmasının etkisiyle gideceği semti karıştıran Behram Ağa, dinlenmek için yaslandığı kapının açılmasıyla kendisini büyük olaylara tanıklık edeceği bir evin içerisinde buluyor. Behram Ağa’yı zorla misafir eden ev sahibi Dilber Leyla, belalısı Yeniçeri Zorlu Mustafa’nın gelmesiyle onu dolaba kapatıyor. Behram Ağa dolaptan nasıl çıkacağını kara kara düşünürken de, Leyla’nın kocası Paşalı Ahmet Ağa’nın da kapıya dayanmasıyla olaylar iyice karışıyor…

Okuyucu olarak, dolaptan anlatımla önce Leyla ve Mustafa’nın ilişkisine; ardından da Ahmet Ağa ile Mustafa’nın arasında geçen olaya şahit oluyoruz. Bu süre boyunca gerilim tırmanırken, karakterimizin sonunu merak etmeden de duramıyoruz. Bir yandan klasik dolaptaki çapkın karakterin yaşadığı ağır olaylara tanıklık ediyor; ancak diğer yandan da yazarın dönemin insanlarını hicivle yansıtmasının keyfine varıyoruz.

Dolaptan Temaşa: Okuması Keyifli, Kısacık Bir Hikâye

Dolaptan Temaşa, hem Ahmet Mithat Efendi’den hem de Türk Edebiyatı Klasikleri Dizisi’nden okuduğum ilk eserdi. Daha önce dönemin başka yazarlarını okumuş ancak dillerini ağır ve akıcılıktan uzak bulduğum için sevmemiştim. Günümüz Türkçesine uyarlanan bu eser ise okuma açısından oldukça rahat ve akıcı bir üsluba sahipti. Bu yönüyle seriyi beğendiğimi ve içerisinden başka kitaplara da merak duyduğumu belirtmeliyim.

Kitap, İstanbul’a dair yaptığım okumalar çerçevesinde araştırma yaparken dikkatimi çekti. 1800’lü yıllardaki İstanbul’un mahalle kahvelerine, giyim-kuşam ve adetlerine kapı araladığı belirtildiği için okudum. İlgimi çeken bu yönden yetersiz bulsam da, okurken keyif aldığım bir hikaye oldu. Ahmet Mithat’ın hicivli üslubunu oldukça beğendim. Komik, gerilimli, cezbedici, meraklandıran ve hatta kan donduran olayları bir arada yansıtıyor. Üstelik yalnızca görünürde değil, Paşalı ve Yeniçeri arasındaki karakterle arka planda da anlatmaya devam ediyor; Behram Ağa’nın hikayesi ile aslında yönetici sınıfının arasında kalan suçsuz tebaayı hicvediyor… Puanım: 3/5

Bir Cevap Yazın