İtaatsizlik Üzerine… İnsanların neredeyse tamamı, çocukluktan itibaren yaşamının tamamında farklı şeylerle derin bir itaat ilişkisi kuruyor. Çocuklukta aileye itaat kavramı ile başlayan bu süreç, öğretmenlere, patronlara, siyasilere, din adamlarına, hükûmetlere, dinlere ve diğer birçok şeye duyulan itaat ile devam ediyor. Çoğu zaman toplumsal alışılagelmişlik durumuyla ya da biliçsizlikle kurulan bu itaat bağları, bir zaman sonra bireyin özgürlüğünü kısıtlayan birer zincire dönüşüyor. Dahası, birey bu zincirleri kırmak istediğinde, itaatin bir erdem, itaatsizliğin ise ahlaksızlık olduğu düşüncesiyle karşı karşıya kalıyor.
İnsanlar zaman zaman hayatlarının bazı anlarında bu durumun farkına varıyor. Bu farkındalığa rağmen, zincirleri kırmak ise gerçekten büyük bir erdem gerektiriyor. Zaten bunu başaran, bilinçsiz itaatsizliklerden kurtulabilen insanların büyük çoğunluğu da karşımıza tarihi değiştirenler olarak çıkıyor. Erich From, İtattsizlik Üzerine’de bölüm bölüm bu gerçekleri işliyor.
Erich Fromm’dan İtaatsizliği Dünü, Bugünü ve Yarını
Fromm, kitabının ilk bölümünde, tarihe yön verenlerin her zaman itaatsizler olduğu yönündeki düşünceyi geçmişe taşıyor. Gerek kutsal kitaplardaki ilk günahın, gerekse diğer mitlerin bir itaatsizlik olduğunu anlatıyor. Ardından, anlattıklarına dayanarak, tarihin itaatsizlik ile başladığını savunuyor.
Her türlü itaatsizliğin bir erdem olmadığını, insanların yalnızca bilinçli bir itaatsizlikle ilerleyebileceğini söylerken, bu bilinç haline entelektüel birikimle gelinebileceğini belirtiyor. Fromm’a göre bilinçli itaatsizlik, insanlık için bir gelecek ile uygarlığın sonu arasında duran tek şey olabilir.
Kitabın Peygamberler ve Rahipler isimli ikinci bölümünde, Fromm insanları etkileyecek güçteki düşüncelerin tanımını yapıyor. Düşüncenin bir harekete dönüşmesi için, savunucularının düşüncenin gerektirdiği şekilde saf bir yaşam sürmesi gerektiğini anlatıyor. Peygamberleri övüyor ve onların düşüncelerini insanları yönetmek için kullanan rahipleri yerden yere vuruyor. Bertrand Russell başta olmak üzere birçok ismin düşüncelerine yer verdiği ya da atıf yaptığı bu bölüm kitabın en sevdiğim, tekrar tekrar okunmaya değer bulduğum bölümü oldu.
Üçüncü bölüme kadar ilgiyle okuduğum kitap, Fromm’un kapitalist sistemin ve modern dünyanın eleştirisini yaptığı, “bırakın insan kazansın” isimli üçüncü bölümünden itibaren epey sıkıcı bir hal alıyor. Bilinenin ötesine geçemeyen bu eleştiriler, her gün milyonlarca insanın aklından geçiyor. Birçoğumuzun “dünya nereye gidiyor” dediğimiz şeyler… Bu bölümle beraber de kitap itaatsizlik üzerine olmaktan çıkıyor. Son bölümde de Fromm’un bu eleştirilerle vurduğu kapitalist sistemin alternatifini okuyoruz. Bölüm boyunca, “hümanist sosyalizm” ile kurulacak yeni bir sistemin ateşli savunuculuğu yer alıyor.
Aslında son iki bölüm, eserin yazıldığı tarihte değeri yüksek olan birçok düşünce içeriyor. Yine de günümüz insanı için artık her yerde duyduğu ve alıştığı şeyler. Bu yüzden, kitabın gerçekten itaatsizlik kavramı üzerine kurulu olan iki bölümünü okumanız öneririm. Devamı için kararı okurken verebilirsiniz. Kitaptan sevdiğim bir alıntı için: Fikirler, sadece fikir veya düşünce olarak öğretildiklerinde insanı çok etkilemezler. Puanım: 2,5/5
“İtaatsizlik Üzerine – Erich Fromm” için bir yanıt
[…] olmadığı bir zamanda buradaki bir arkadaşıma seçtirmiştim. Hatta beraberinde ben de İtaatsizlik Üzerine‘yi […]