Kategoriler
Kitap

Nil’de Ölüm – Agatha Christie

Agatha Christie’nin 1937 yılında yayınladığı on yedinci Hercule Poirot kitabı olan Nil’de Ölüm, perdenin arkasındaki birden fazla olayın Poirot tarafından birbiri ile bağlanmasıyla dikkat çeken bir roman…

Değerlendirme: 3.5 / 5.

Agatha Christie‘nin 1937 yılında yayınlanan romanı Nil’de Ölüm, Hercule Poirot Serisi‘nin on yedinci kitabıdır. Christie bu romanı, daha önce yayınladığı bir Parke Pyne hikayesinden yola çıkarak yazdı. Seri için en verimli dönemi kabul edilen yıllarda yazılması ve yayınlanmasıyla önemlidir. Bir diğer önemi de, tıpkı Doğu Ekspresinde Cinayet gibi, romandaki olayların seyahat esnasında yaşanmasıdır. Christie, seyahatte geçen bu iki macerasını da, eşi Max Mallowan‘ın işi sebebiyle yaptığı yolculuk deneyimlerinin etkisiyle yazmıştır.

2009 yılında John Curran tarafından yayınlanan Agatha Christie’nin Gizli Defterleri‘nde Nil’de Ölüm için önemli iki detay öğrendik. Bunlardan ilki, yazarın bu romanı başlangıçta bir Miss Marple macerası olarak düşünmesiydi. Diğeri ise, bu roman için başlangıçta düşündüğü tüm karakterleri bir kenara bırakması ve yeniden karakterler oluşturmasıydı. Eski karakterlere ne mi oldu dersiniz? İşte burası çok ilginç. Nil’de Ölüm’ün karakterlerini bir sonraki Poirot romanı Ölümle Randevu‘da kullandı.

Nil’de Ölüm: Konusu ve İşlenişi

Romanın tamamı Mısır’da, büyük bir bölümü de Nil Nehri üzerinde geçiyor. Olaylar, üçüncü şahıs anlatıcı tarafından okuyucuya aktarılıyor. Macera genel olarak, güzel ve zengin bir kadın olan Linnet Doyle’un yeni evlendiği eşi Simon ile beraber çıktığı balayı seyahatinde başlıyor. Doyle’un eski arkadaşı Jacqueline de Bellefort, onları seyahatleri boyunca takip ederek rahatsızlık vermektedir. Nil gezisi için vapura binerken Hercule Poirot ile tanışan Doyle, ondan bu konuda yardım ister. Poirot yardım için başarısız bir girişimde bulunur. Bununla beraber, her zaman olduğu gibi çevresini gözlemlemektedir. Ne olduğunu kesin olarak bilmese de, bir şeylerin yolunda gitmediğini fark eder.

Seyahat devam ederken, Linnet Doyle uçurumdan düşen bir kaya tarafından ezilmekten son anda kurtulur. Bu esnada Poirot vapurda arkadaşı Albay Race ile karşılaşır. MI5 mensubu olan Race, Poirot’ya vapurda bir katil aradığını söyler. Ertesi gün, vapur içerisindeki olaylar başlar. Önce Jacqueline, Simon’a olan öfkesini yansıtarak onu silahla yaralar. Ardından, bu olaydan bir gün sonra Linnet Doyle başından vurulmuş olarak bulunur. Albay Race’in de yardımıyla soruşturmaya başlayan Poirot, arka plandaki birçok hikayeyi gün yüzüne çıkaracaktır…

İnsan öldürmenin çok kolay olması… İşin en korkunç tarafı da bu. İnsanı dehşete düşüren de bu zaten. Bunun bu kadar kolay olması.

Nil’de Ölüm, Agatha Christie, s329.
Agatha Christie'nin Nil'de Ölüm romanının Gönül Suveren'in çevirisiyle Altın Kitaplar tarafından yapılan ilk baskısında Nil Nehrinde Cinayet ismi kullanıldı.

Romanın Ülkemizdeki Baskılarına Dair

Özgün adı Death on the Nile olan roman, yazarın 1934 yılında yayınladığı bir kısa hikayesine dayanıyor. Bu hikâyede dedektif Poirot değil, Parker Pyne’dı. Christie, aynı isimi taşıyan bu macerayı ilk kez Parker Pyne İz Üzerinde isimli hikâye kitabında yayınladı. Nil’de Ölüm’ü bu hikâyeden yola çıkılarak yazdı; ancak ayrıntıları önemli ölçüde değiştirdi. Roman ülkemizde ilk kez 1962’de Ceylan Yayınları yayınladı. Oğuz Alplaçin‘in çevirisi olan bu basımda, Kim Ölecek, Kim Dönecek? ismi tercih edildi. 1963 yılında İnkılap ve Aka Kitabevleri romanı Nil Cinayeti ismiyle yayınladı. Bu edisyonun çevirisinde Gani Yener‘in imzası yer alıyor.

Roman, Altın Kitaplar‘dan ilk baskısını 1978 yılında yaptı. Gönül Suveren‘in çevirisi, Nil Nehrinde Cinayet ismiyle yayınlandı. 1980 yılında yapılan yeni baskıda isim değiştirildi ve Nil’de Ölüm yapıldı. 2018 yılına kadar yayınevi bu çeviriyi birçok kez yeniden bastı. 2018 yılında Çiğdem Öztekin, Altın Kitaplar için romanı yeniden çevirdi. Bunun sebebi, Suveren’in çevirilerinin o dönemde gazete kupürlerinden derlenerek yapılmasıydı. Bu yüzden, yazarın eserlerinin kısaltılmış metinlerini çevirmişti. Çiğdem Öztekin, yazarın eserlerinin orjinal metinlerinden tam ve daha modern bir çevirisini yapıyor diyebiliriz. Günümüzde Christie romanlarının yeni basımları Çiğdem Öztekin’in çevirileriyle yapılıyor.

Nil’de Ölüm Üzerine Kısa Yorumum

Her şeyden önce, Nil’de Ölüm’ün sevdiğim Poirot maceralarından birisi olduğunu söylemeliyim. Poirot bu romanda, satır aralarında açıkça sunulduğu halde okuyucunun ön göremediği gerçekleri ortaya çıkarıyor. Üstelik bu gerçekler, birden fazla detaylı hikâyeyi bir arada barındırıyor. Hikâyelerin kesişme noktalarının yazar tarafından doğru seçilmesi, romanı başarılı kılan en önemli detay. Ayrıca, ilk bakışta Doğu Ekspresinde Cinayet ile benzerlikler gösterse de, ondan çok daha ince işlenen bir eser. Özellikle alan kullanımı konusunda beklenmedik sürprizlerle karşılaşıyoruz. Bir de, birbirinden çok bağımsız görünen karakterlerin, aslında birbirlerine ne kadar bağımlı olduğunu görüyoruz. Öte yandan, Doğu Ekspresinde Cinayet’te kesinlikle bu denli geniş bir bağ yok. Orada geçmişte yaşanan tek bir olay ve bu olay etrafında oluşturulan bugünün karakterleri var. Nil’de ölüm ise, hem bahsettiğim bu yönleriyle hem de basit anlatımıyla en iyi Poirot romanlarından olmaya aday. Sonuç olarak, Poirot okumak isteyenler için harika bir başlangıç olduğunu söyleyebilirim. Puanım: 3,5/5

Bir Cevap Yazın