Her yaşanmışlığın insana bir şeyler kattığına inanır ve bu yüzden de hiçbir yaşanmışlıktan pişmanlık duymazdı… Yine de bu, bazı yaşanmışlıkların onu üzmediği anlamına gelmiyor; bazı yaşanmışlıklara üzülürdü. Bazılarınaysa… Çok üzülürdü. Akıllı insanların kontrol edemeyecekleri şeylere üzülmediklerini söyleyenlerin, yalnızca aptallar olduğunu bilirdi. Zaten, ona göre yalnızca aptal insanlar akıllı insanlar hakkında konuşabilir, onları kontrol altına alabilirdi. […]
Çok okuyor muyum bilemem ama son zamanlarda çok kitap alıyorum. Bu bir hastalık gibi, bir okunacaklar listem var ve bu listedeki her şeyi, elime para geçtikçe toparlıyorum. Karnımı doyurmadan kitap aldığım günler çok… İşin garip tarafı, listem kısalması gerektiği halde her geçen gün daha da uzuyor. Bugün olduğu gibi, zaman zaman bunu fatk etsem de, […]
Çok uzun zamandır sinemadan epey uzaktım. Hem film izlemek için zamanım bulamıyor, hem de birçok kült filmi izlediğim için, izleyecek film bulmakta epey zorlanıyordum. Sonunda son yıllarda çıkan birçok güzel filmi kaçırdığımı fark ettim ve oturup kendime upuzun bir izlenecekler listesi yaptım. Listemin başına da, Hazal’ın tavsiyesiyle izlemeyi düşündüğüm Agora yer alıyordu. Agora, tarihin gördüğü […]
Parçanın orjinali The Who‘nun 1971 yılında çıkardığı Who’s Next albümünde yer alıyor. Bu cover ise, Limp Bizkit‘in 20003 yılında çıkardığı Results May Vary albümünden. Henüz The Who diye bir grubun varlığından haberdar olmadığım o yıllarda, Limp Bizkit’in yeni albümünü Blue Jean dergisiyle tanımıştım. Bu coverını da tesadüf eseri dinlemiş ve bayılmıştım. The Who ile tanışmam […]
Böyle insanlar var. Çalışan, üreten, iyi niyetli ve alçakgönüllü insanların, alçakgönüllülüklerini suistimal edip, tüm başarılarını üstleniyorlar. Sadece laf üreten ve insanları kandırabilen ağızlarıyla, bir anda çevredeki en iyi insan oluveriyorlar. Keşke hepsi bu rol çalma işini Rin Tin Tin gibi istemeden, sadece saflıkla yapıyor olsaydı. Bu olmasa bile, en azından keşke Rin Tin Tin kadar […]
https://www.youtube.com/watch?v=uGY3jN5-IoA Uzun zamandır bu parçayı sıkça dinliyor, sözlerini anlamaya çalışıyordum. Artık anlayabildiğimi düşünüyorum. Bence, zıt kutuplar birbirlerini hızla çeker ve neticesinde çarpışmaları o denli şiddetli olur ki, çarpışma sonrasında kendilerini ilk konumlarından çok daha uzakta bulurlar. Birbirlerini çekemeye devam etseler de, bu belki sonsuza dek sürer… Hayatlarına devam edemeyecek kadar ağır yaralanmadılarsa, şanslı olsalar gerek…
Bir kitabını okuduğum vakit, “kağıda döktüğü her şeyi okumalıyım” diye düşündüğüm çok az yazar vardır. Şule Gürbüz, bu düşünceyi bende uyandırmayı başaran yazarlardan birisidir. Ustalık döneminde değil, henüz yolun başında yayınladığı ilk romanı Kambur, bir insanın kendisine ve insanlığa duyduğu öfkeyi, geride bıraktığı tarifi imkansız bir etkiyle işliyor. Bana sorulsa bir gün “Kamburunun düzelmesini mi […]
Efsane coverlar listeme, Joy Division‘ın sayısız kez coverı yapılan Love Will Tear Us Apart parçasının bana göre en güzel yorumuyla devam etmek istedim. Böylece, bu listeye girebilecek birçok başka başarılı covera da imza atan Nouvelle Vague‘a merhaba demiş oluyorum. Parçanın orjinalini Joy Division‘ın 1980 yılında single olarak yayınlamış. Zaten Joy Division diye bir grubun var […]
John Brockman‘ın NTV Yayınları‘ndan çıkan, okumadığım tek kitabı Gelecek 50 Yıl‘ı da nihayet okudum. Bu kitabın içeriğini oluşturan soru, diğer kitapların aksine bir Edge sorusu değil, ancak bir Edge sorusu kadar dikkate değer. 2000’li yıllara girmeden önce, John Brockman alanında önemli yere sahip 25 bilim adımına, “gelecek 50 Yıl’da bizi bilime ve hayata dair ne […]
Müziğe olan ilgimden dolayı, müzikal filmleri de aşırı derece seviyorum ama gerçek şu ki, son yıllarda iyi bir modern müzikal film bulmak oldukça zor. Tim Burton filmleri olmasa, son 10 yıldaki iyi müzikal filmlerin sayısı benim için iki elin parmaklarını geçmez sanırım. Across the Universe’de bu listemde üst sıralarda yer alıyor. Yönetmen koltuğunda daha önceki […]