Kategoriler
Kitap

Felâtun Bey ile Râkım Efendi – Ahmet Mithat Efendi

Ahmet Mithat, Rodos sürgünü sırasında yazdığı Felâtun Bey ile Râkım Efendi’de, tanzimat döneminin ardından ortaya çıkan batılılaşma tartışmalarına, yarattığı iki zıt karakter üzerinden katılıyor. Râkım Efendi karakteri ile, kendince, dönemin ideal insanının bir portresini çiziyor.

Değerlendirme: 2.5 / 5.

Ahmet Mithat Efendi‘nin 1875 tarihinde yayınladığı Felâtun Bey ile Râkım Efendi, en dikkat çeken eserlerindendir. Tanzimat döneminin ardından ortaya çıkan batılılaşma konusunu ele alır. Yarattığı iki zıt karakter üzerinden batılılaşmanın iyi ve kötü yanlarını okuyucuya yansıtır. Batılılaşmanın kötü olmadığını; ancak her yönünün alınmaması gerektiği gibi, iyi yönlerinin de iyice kavranarak alınması gerektiğini savunur. Bunu yapabilen kahraman karakteri Râkım Efendi ile ortaya bir rol-model insan koyar. Diğer yandan anti-kahraman Felâtun Bey ile de, topluma yanlış batılılaşmanın olası sonuçlarını gösterir.

Roman, isminden de anlaşılacağı üzere Felâtun Bey ve Râkım Efendi isimli iki karakter etrafında döner. Felâtun Bey, baba tarafından zengin ve batılı tarzda eğitim almış bir kişidir. Buna karşın batılılaşmayı yüzeysel olarak yorumlamıştır. Babasının ölümü üzerine kendisine kalan servetle sefa hayatı sürmeye başlar. Çevresindekilerin uyarılarına rağmen kendisini kumardan, gece hayatından ve eğlenceden ayırmaz. Râkım Efendi ise, dar gelirli bir ailede annesi ve dadısı tarafından yetiştirilmiştir. Mahalle okulunda okumuş, çalışkanlığıyla on altı yaşında Harciye Kalemi’ne girmiştir. Osmanlı eğitimi almasına karşın batılılaşmayı kendisi benimser. Çevresindeki olanaklardan faydalanarak kendisini eğitir. Fransızcada derinlik kazanır. Ardından doğa felsefesi, kimya, anatomi, tarih ve hukuk alanında kendisini geliştirir. Son derece dakiktir ve zamanının büyük bölümünü çeşitli işlerde çalışarak geçirir.

Bilmiyor değildi. Fakat hani bazı adamlar vardır ki kendi bildikleri şeyleri nasıl öğrenmiş olduklarını bilmezler. Özellikle memleketimizde bilenlerin çoğu bildiklerini nasıl öğrenmiş olduklarını bilmezler. İşte Fâlatun Bey de bildiği şeyi nasıl öğrenmiş olduğunu bilmeyenlerdendi. 

Fâlatun Bey ile Râkım Efendi, Ahmet Mithat Efendi, s30

Olaylar karakter özellikleri net bir şekilde belli olan bu iki ismin yaşantıları üzerinden ilerler. Küçük birkaç dokunuş hariç, birbirlerinin yaşamını etkileyen eylemleri yoktur. Yazar daha çok ideal karakteri Râkım Efendi’yi anlatır. Onun yaşantısını detaylıca görürüz. Felâtun Bey’in yaşantısına ise Râkım ile karşılaştığı zamanlarda bakış atmayı tercih eder. Râkım doğru yolda ilerleyip, ileriye doğru giderken, Felâtun çevresinden gelen uyarılara karşın yanlış yolda devam eder…

Felâtun Bey ile Râkım Efendi’nin Baskılarına Dair

Ahmet Mithat, Felâtun Bey ile Râkım Efendi’yi Rodos’a sürgüne gönderildiği dönemde yazdı. On bir bölümlük kitap, sürgünde olması sebebiyle ilk olarak imzasız yayınlandı. Sürgünden dönmesinin ardından yapılan baskılarda ismi yer aldı. Hasan Âli Yücel, romanı sadeleştirerek Aralık 1953 – Ocak 1954 arasında Cumhuriyet gazetesinde tefrika etti.

Cumhuriyet dönemindeki baskıları taradığımda, 1984 tarihli Canan isimli bir baskı ile karşılaştım. Canan, Râkım Efendi’nin önce cariyesi, sonra da eşi olan karakterdir. Yardımcı Kitaplar Yayınları tarafından yapılan bu baskının Cumhuriyet dönemindeki en eski baskı olduğunu düşünüyorum. 1992’de Morpa Kültür Yayınları’ndan, 1994’te ise Enderun Yayınları’ndan çıkan eserin günümüzde birçok yayınevinden baskı bulunuyor.

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Âli Yücel’in de tefrika ettiği romanı 2018 yılında Türk Edebiyatı Klasikleri Dizisi içerisine aldı. Eski eserlerin günümüz Türkçesiyle sunulduğu bu güzel dizide, kitabın uyarlamasında Emrah Balcı‘nın imzası yer alıyor. Okuduğum bu baskıyı hem uyarlama yönüyle hem de kısa ve öz sunuşuyla oldukça beğendim.

Felâtun Bey ile Râkım Efendi: Kısa Yorumum

Felâtun Bey ile Râkım Efendi, Dolaptan Temaşa ve Henüz 17 Yaşında‘nın ardından okuduğum üçüncü Ahmet Mithat eseri oldu. Kitabın dilini kısmen beğensem de eseri maalesef ki tam anlamıyla beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Bunun en önemli sebebi, yazarın birbirine çok zıt, uç kutuplarda iki karakter yaratması diyebilirim. Böylesine aykırı karakterler üzerinden iyi-kötü ayrımı yapmak bana çok basit ve kolay geliyor. Bu yüzden yazarın tüm muhteşemlikleri üzerinde barındıran Râkım Efendi karakterine bir sempati duyamıyorum. Bende bir romandan çok bir masal okuyormuş hissi uyandırdı.

Kafka’nın beklediği gibi, okuduğum her kitabın kafama inen bir yumruk gibi beni sarsmasını da beklemem. Yalnızca her birimizin her an hissettiği gerçek insana daha yakın, karmaşık özellikleri olan roman karakterinden daha fazla keyif alıyorum. Bu açıdan bakınca, Ahmet Mithat’ın rol modeline karşın, anti kahraman karakteri Felâtun Bey çok daha ilgi çekici duruyor. Anlatım tam tersi bir şekilde; yani bu kahramanın yaşantısı üzerinden olup, Râkım Efendi’ye arada bir dokunsa, roman çok daha başarılı olabilirdi. Puanım: 2,5/5

KAYNAKÇA
  1. FELÂTUN BEY İLE RÂKIM EFENDİ – TDV İslâm Ansiklopedisi
Murat Yıkılmaz » Okuduklarım » Kitap » Felâtun Bey ile Râkım Efendi – Ahmet Mithat Efendi

Bir Cevap Yazın