Kategoriler
Kitap

Gurebahane-i Laklakan – Ahmet Haşim

Ahmet Haşim’in çeşitli yerlerde yayımlanan yazılarını derlediği ikinci düzyazı kitabı Gurebahane-i Laklakan, üzerine uzunca düşünüldüğü açık olan fikirleri, şiirsel akıcılığa sahip sade bir dille okuyucuya sunuyor…

Değerlendirme: 4 / 5.

Gurebahane-i Laklakan, Ahmet Haşim‘in çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan yazılarından bir derleme sunduğu ikinci nesir kitabıdır. 1928 yılında İkdam Gazetesi‘nde çıkan yazılarını derlediği Bize Göre‘nin hemen ardından yayımlamıştır. Bu deneme derlemesinde, 1921-1927 yılları arasında çeşitli konular üzerine yazdığı 29 denemesi yer alır. Yazım dili olarak, daha önceki denemelerinde olduğu gibi, bu denemeleri de süslü metinler değiller ancak bazıları şiirselliğe oldukça yakınlar. Bazı metaforları da estetik dilinin bir yansıması olarak dikkat çeker.

Denemelerinde seçtiği konular ya da bazen o konular üzerinden ortaya koyduğu fikirleri, günübirlik değildir. Hepsinin üzerine düşünülmüş konular ve fikirler olduğu açıktır. Bunun en güzel örneklerinden biri Mustafa Kemal Atatürk’ün heykellerini yapmış heykeltıraş Heinrich Krippel’a dair eleştiride bulunduğu “Krippel’in Eseri” başlıklı denemesidir. Haşim, denemesinde Sarayburnu Atatürk Anıtı’nın eleştirisini yapar ancak bu yüzeysel bir eleştiri değildir. Eleştirisinde, bir kahramanın heykelinin nasıl olması gerektiğine dair öneride de bulunur. Bu, yazarın denemesini yalnızca heykelin etrafında bir saat dolaşmakla yazmadığını, heykelciliğe dair görüşlerinin olduğunu aktarmaya çalıştığını da hissettirir. İşte bu yüzden de düşüncelerini okumak, okuyucusuna bugün dahi ilgi çekici gelir.

Heykel sınırlı bir zaman için değil, ebediyet için vücuda getirilir. Dolayısıyla doğal halinde vücudun uzun müddet taşıyamayacağı her hareket, heykelin doğallığı açısından bir eksiklik oluşturur. Vücut zamanın hamlelerine karşı kendini müdafa etmek istiyormuş gibi toplu bulunmalıdır. Halbuki Krippel’in heykele attırdığı adım, bir vaziyetten diğer bir vaziyete geçmek üzere yapılan bir geçiş vaziyeti olduğu için heykele doğal olmayan bir hareketin devamı rahatsızlığını veriyor. Bir kahraman heykeli, ebediyeti rahatça bekleyecek bir vaziyette olmalıdır.

Gurebahane-i Laklakan, Ahmet Haşim, Krippel’in Eseri, s54.

Baskıya Dair

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları‘nın, 2018 yılında hayata geçirdiği Türk Edebiyatı Klasikleri Dizisi, edebiyatımızın klasik eserlerini günümüz Türkçesine uyarlayarak okuyucularına sunuyor. Dizinin 40. kitabı Gurebahane-i Laklakan, dizideki ikinci Ahmet Haşim kitabı olarak 2020 yılının Nisan ayında yayımlandı. İlk eseri, 2019 yılının Eylül ayında yayımlanan Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları idi. Her iki eserin de günümüz Türkçesine uyarlaması Timur Aydın tarafından yapıldı.

Kitap Üzerine Kısa Yorumum

Ahmet Haşim’in bu derlemesinde seçtiği denemeleri, ilk kitabındaki denemelerine kıyasla daha çok beğendim. Konular hem çok daha çeşitli, hem de her birinden incelik seziliyor. Bize Göre’deki sığ bazı düşünceleri, bu denemelerinde yoktu. Belki bunun sebebi, ilk kitabındaki denemelerinin yalnızca tek bir gazetede çıkan yazılarından oluşmasıdır. Sebebi her ne olursa olsun, sonuç güzel.

Dil konusunda da yine Bize Göre’ye kıyasla daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Aynı sadelik ve şiirselliğe ek olarak, çok dikkat çekici metaforları ve genellemeleri vardı. Beğenmediğim tek nokta, bazı denemelerinin biraz yaşandığından uzak bir anlatıma sahip olduğunu fazla hissettiriyor oluşuydu. Örneğin, Gurebahane-i Laklakan isimli denemesindeki, Gregoire Baille ile olan konuşmasını gerçekten çok uzak buldum. Düşüncelerini aktarmak için hayali bir konuşma yaratması bir yazar için elbette olağan. Bunun deneme türünde, gerçekmiş gibi aktarılması ise pek olağan bir durum değil. Bu yüzden, bu denemeleri okurken yazarın yarattığı gerçekliğe kapılmamaya dikkat etmek gerekiyor. Puanım: 4/5.

Bir Cevap Yazın