Kategoriler
Film

Les glaneurs et la glaneuse – Toplayıcılar (2000)

Yeni Dalga akımının büyükannesi Agnes Varda, dijital kamerayı eline aldığı ilk filmi The Gleaners and I’da, birbirinden farklı mekan ve tarzlarda toplayıcılık yapan günümüz toplayıcılarının izini sürüyor…

Hasadın ardından çiftçilerin tarlalarında kalan mahsullerin toplanması uygulaması, binlerce yıldır gerçekleşen bir gelenek. Hristiyan dünyasında meşruluğu İncil’e dayanan bu uygulama, modern çağda bazı Avrupa ülkelerinde kanunlar ile koruma altına da alınmıştı. Bu, hem israfın önüne geçilmesi hem de yoksulların karnının doyurulması için önemli bir uygulamaydı. Bugün yalnızca hasat sonrasında değil, birçok farklı şekillerde icra edilen toplayıcılık, halen bazı ülkelerde yasalarla korunmaya da devam ediyor. Fransız Yeni Dalga akımının en etkin kadın yönetmeni Agnes Varda, 2000 yılında gösterime giren belgesel filmi Les glaneurs et la glaneuse içerisinde, geçmişten günümüze toplayıcılığı konu alıyor. Fransa banliyölerinde günümüz toplayıcılarının izini sürüyor…

Belgeselin ilk bölümü, Varda’nın, Toplayıcılık kavramının ve akla ilk gelen geleneksel toplayıcıların izini sürmesiyle başlıyor. İlk kez bir film çekeceği dijital el kamerasıyla, hasat sonrası patates toplayanların izini sürüyor. Bu iz sürmede, tablolarda çoğunlukla bir grup etkinliği olarak resmedilen toplayıcılığın, günümüzde daha çok bireysel olarak yapıldığını fark ediyor. Bu farkındalığı yansıtmak için de harika iki örnek seçiyor. Kendisine film için ilham veren ünlü Jean-François Millet tablosu Les Glaneurs (1857)‘ü ve Jules Breton‘un La Glaneuse (1875)‘ünü izleyicileri için ziyaret ediyor. Kendisi bir toplayıcı olarak düşündüğü için, tablonun bir canlandırmasını da yapıyor.

Modern dünyada toplayıcılığın çok farklı şekillerde de yapıldığını anlaması, Varda’nın belgeselin geleceğini şekillendiriyor. Fransa’nın üzüm bağlarından, şehrin sokaklarına kadar geniş bir alanda iz sürüyor. Kimisi gereklilikten, kimisi etik nedenlerden, kimisi de sanatsal ürünleri için toplayıcılık yapan birçok insanla karşılaşıyor. Bir yandan onların hikayelerini aktarırken, diğer yandan da toplayıcılığın farklı boyutlarını işliyor. Mesela, onunla beraber, ataları toplayıcı olan zengin bir restoran sahibiyle konuşuyor, Michelin 2 yıldızlı bir şefin topladıkları ile yaptığı yemekleri görüyoruz. Ya da aralarında psikanalist Jean Laplanche’ın torununun da olduğu üzüm bağı sahipleriyle tanışıp, Louis Pons gibi geri dönüştürülmüş malzemelerden eserler üreten sanatçılar ile tanışıyoruz. Üstelik bir yandan da avukatlardan toplayıcılığın bugünkü yasal durumunu öğreniyoruz…

Les glaneurs et la glaneuse Üzerine Kısa Yorumum

Les glaneurs et la glaneuse, toplayıcılığın yanı sıra, Varda’ya dair bazı kişisel görüntüleri de içeriyor. Onu saçlarını tararken, yaşlanan ellerini izlerken ya da yolda gördüğü kamyonlarla kendince oyun oynarken görüyoruz. Kendine has muzip mizacı, bedeni yaşlanırken gençliğini korumayı başarıyor. Ben, tüm bu doğal ve basit anları, belgeselin içtenliğinin bir yansıması olarak gördüm. Toplayıcıların peşine düşüp yansıtması o kadar içten ki, yapana dair bir şeyler görmek de gülümsetiyor. Film, kişisel bir yolculuğun belgeselcilik ile tam kıvamında harmanlanmış hali gibi… Konuyu bir belgesel anlatımından öğrenirken, onu aktaranla aynı duyguları, aynı anlarda paylaşıyoruz. Puanım: 8/10

KAYNAKÇA
  1. Beautiful Trash: Agnès Varda’s Les Glaneurs et la glaneuse
Murat Yıkılmaz » İzlediklerim » Film » Les glaneurs et la glaneuse – Toplayıcılar (2000)

Bir Cevap Yazın